Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

4 Kasım 2015 Çarşamba

Haibane Renmei | anime

Şu aralar fazlasıyla canım sıkılıyor. Aslında böyle bir giriş yapmak istemezsem de, "içinden geleni söyle, kalırsa yazık olur Riv. İsraf olmasın" diyerek tek burada değil, çoğu zaman birisiyle hilaf düştüğümüz bir konu hakkında tartışırken Pinhani şarkılarına geçiş yapıyorum. Öyle ki hiç sebep yokken, bugün ps'nin başına oturup blog tasarımın üzerinden yeniden geçerek oyalandıktan sonra arşiv yapmak üzere manga çevirilerine başladığımı hatırlarım, hani ilginizi çeken bir seri varsa buradan ses edin. Onu da çevirmeye çalışırım. İşsizlik değil, ama nedense şu aralar boş boş işlerle oyalanasım var. Aynı şekilde tema yapımı için de geçerli. Aslında iyi de oldu, -tamam tema iyi olmadı fakat uğraşması iyi oldu- bir açıdan da, tema yapımını için pratik yapmış oluyorum. Bir de kodlardan anlasam... (iç geçiren Riv) Aslında konuyu iç döküntüsü olarak açmıştım, ardından epey önce izlediğim animelerden birisine rast gelince yüzümde hafif bir tebessüm oldu. Hani bölümlerini ara ara açıp izlediğiniz, fazlasıyla durgun ilerleyen, arada bir kafa dağıtmak maksadıyla bakıp yine de "kenarda dursun bu canım yine böyle bir gün de izlerim" diyerek zamanın sanki sizin için bir önemi olmayıp
sadece vakti harcamak üzere israf etmekten çekinmeyerek tembelliğe vurduğunuz günler vardır ya. Bilmem sizin başınıza geldi mi doğrusu, fakat Haibane Renmei seyrederken aynen o günler içerisinde seyrediyordum. Belki de, bu yapımın ben de bu denli iç ısıtan bir etki yaratmasının nedeni budur. 

Konusuna değinirsek Haibane aslında; "ben kimim, neden buradayım, burası neresi" gibi soruları sık sık karşımıza çıkartarak bunları yanıtlamaya çalıştığınız görürüz. Olayımız;  Haibane'lerin yaşadığı (meleğe benzer fakat uçamayan) varlıkların bulunduğu eski bir yurtta başlar. Rüyasında kendisini boşluktan düşen kahramanımız Rakka uyandığında başına gelenleri hatırlamaz, çevresinde başında haleleri olup, sırtında kanatları olan meleğe benzer varlıklar görür ve kendisinin de bir Haibane olduğunu öğrenir. Nedendir bilmem fakat seride tek ısınamadığım karakter olmuştur Rakka. Oysa kız tavırlarıyla da melek gibidir hani de, neyse... İnsanların içerisinde yaşayan Haibane'lerin kendine has bir yaşamları vardır. Çevresi duvarlarla örülü bir kasabada insanlarla birlikte yaşarlar. Rakka sık sık Haibane'lerin neden var olup ne olduğunu sorar. Tür olarak; Dram, fantastik, gizem ve yaşamdan kesintileri barındıran 2002 yapımı anime, toplam 13 bölümdür. 


13 yorum:

  1. Ben hala anime olayına geçemedim.
    Çizgi film mi, animasyon mu oluyor. Eheh :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha. merak etme Senay, ben de geçebilmiş değilim. hani anime seyrederim, evet, severim de ama çizgi film mi diye sorulduğunda çizgi film deyip geçiyorum. :)) hani şu anlayış çok sık vardır "çizgi film değil o, anime!" ne yani böyle deyince daha mı karizmatik olunuyor? ikisi de çizimlerin oluşmasıyla meydana çıkıyor neticede.-sanırım biraz fazla düz mantık yürütmeyi seviyorum.-

      Sil
    2. Hımm peki sinema filmi gibi mi dizi gibi hepsi de oluyor mu :) soruyorum çünkü hiç fikrim yok. Açıkçası ilgim de yok ama bu kadar popüler bir şey ne yani yi merak ediyorum. Mesela herkes Kore dizilerini bitirdi hiç izlemedim. Bu animeler de popüler oldu bir yani anime animasyonsa animasyon derlerdi heralde farklı bir şey diye akıl yürütüyordum ben kendi kendime :)

      Sil
    3. aslında her ikisi gibi de oluyor. mesela; tokyo goodfathers adlı bir animeyi örnek verebilirim. konusu üç evsizin bir bebek bulmasıyla başlar, süresi de ortalama bir film kadardır. doksan üç dakika. aslında bir nevi çizgi filmin filme dönüştürülmüş hali de diyebilirsin. aynı şekilde dizi gibi olanları da mevcut, mesela şu sıralar takip ettiğim owari no seraph; insanlığın ölümcül bir virüs karşısında yaşamını yitirdiği bir dünyada vampirleri ve onlara karşı mücadele eden insanları anlatılır. haftada bir bölüm olarak çıkar. ^^

      animasyonlardan tek farkı; animasyonların üç boyutlu olarak konuyu alması; yukarı bak, kayıp balık nemo, ve brave örnek verilebilinir. gerçi son zamanlarda da üç boyutluya yakın animeler de çıkmaya başladı. hatta birini takip ediyordum da, pek hoşuma gitmeyince bırakmıştım. yine de bulur yahut aklıma gelirse buraya ses ederim ismini. :)

      Sil
    4. Şimdi şekillendi kafamda, çok teşekkürler :))

      Sil
    5. rica ederim, yardımcı olabildiğime sevindim. ^^

      Sil
  2. Merak ettim şimdi ha ...
    Çok animede izlemediğimden bi ara bakıyım ben en iyisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de genelde diziden çok anime izlerim bölümleri yirmi dakikalık olduğundan.
      bir başla derim. sıkılırsan bırakırsın sonuçta. ^^

      Sil
  3. Anime, animasyon tarzı filmlerde dahi pek cazip gelmeyen, uzak durduğum bir tür. Ben ki çizgi filmleri bile zor izleyen tip :) Ama postundaki şu cümle benim rutin halim yaa,''vakit harcamak üzere israf etmekten çekinmediğiniz günler'' bende çok galiba, hale bak, üzülsem mi sevinsem mi :((:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben sevin derim, bence bir insanın kendine ayırdığı zamandan daha değerli bir şey yoktur hayatta. elbet değer verdiğin birisine yardım etmek de önemli olsa da, bunu insan gönlünden geçerek yaptığından yine içinden gelerek yardım edip vaktini paylaştığından, iş olarak asla görmem. ne hoş bol, bol israf edecek vaktin var (bunu olumlu anlamda diyorum hani, yanlış anlama. ^^ ) şahsen kıskandım da.

      Sil
    2. Halimden şikayetçi değilim çok şükür, zaten ben üşengeç ve tembel bir insanım o yüzden de sevdiğim işleri yapma fırsatımın oluşu beni mutlu ediyor ;) Ehli keyif insanıyım sonuçta ;) Riv! okurken duygusallaştım yorumunu :(

      Sil
  4. ayy sen hep böyle can sıkıntısından uyukluyarak bi şeyler yaz yaaa :) senin bu animelere eğilcem ben izlicem aklımda seçcem senden :) ayrıca sen manga mı çeviriyon. kendin için mi yoksa bi siteye mi. ne çevirdin söleseneee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arşivim için çevirip kenara koyuyordum, fakat okumak isteyen arkadaşlar da olunca onlara da gönderiyordum. ^^ pandora hearts ile no 6 light novel'ını çevirmeye başlamıştım. fakat no 6. serisini takip ettiğim siteyi kaybedince o elimde patlamıştı. hearts'ı manga editi yaptığım bir site vardı, orada ki arkadaşa haberdar etmiştim elimde çevirilerin hazır olduğunu, ama geçen ay da mangafox sitesinde serinin lisanslandığı haberi gelip içeriği kaldırılınca, arkadaşın da sitesinde bir sakatlık olmasın diye vazgeçtim, zira epey emek sarf ediyordu. şimdi bilgisayar kuşu misali tek arşiviminde duruyor seri. o nedenle en iyisi manga okuyup takip edenlere sorayım da, okumak istedikleri bir seri var ise çevireyim dedim. :) baktım, seriyi ben seçtiğimde, ya ingilizce çevirmen arkadaş yarım bırakıyor yada seri lisanslandığından internetten kaldırılıyor. :/

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz