Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

6 Mart 2016 Pazar

Kırık Notalar & Mim: Blog yazarları ne düşünüyor?


Fındık faresinin ne söylediğini hatırla:
Kafanı besle. Kafanı besle. Kafanı besle.
- Jefferson Airplane


Külden hayallerle sarmalı benliğim,
Küçük bir kozaya tıkılmışçasına 
Bakıyorum uzaklara, 
Seraptan diyarlara
Kapatıyorum gözlerimi bir anlığına
Kayboluyor sanki zaman sanrılara
Uzak beldelerden gülümsüyor yarınlar
Kristal berraklığıyla bir kadeh yalan içinde
Bir düş kafesi gibi, çekiyor içine,
Kayboluyorum hiçbir şey içinde
Hiçbir şeyde.


Başlığa gel, sonu gelmeyen mısralar dizisi. Sanırım kafamı beslemeliyim. Dalgınlığım hat safhalarda şu sıralarda, rüzgâra pervasızca meydan okuyan külden bir kale gibi gelirken yarınlar, kristal bir kadehin içine sığdırılmış maskelerle süslü geleceği yudumluyormuşçasına hissediyorum. O an kendimi yalnız tek bir anın içine sıkışıp kalmış dar görüşlü biri olarak görüp geçmişe döküyor suretim. Zihnim yarının çizilmeyen safsatalarıyla dans edip bihuzur edici senaryolar önüme çizerek, işte senin için bunu hazırladık dercesine, bakışlarımın önünde görünmez perdelerle gölge oyunları sergiliyor. Bir yığın işim olmasına rağmen, saçma sapan işlere girişip çizgi roman okuyup, amigurumi faslına atılmam birazda bundan da olabilir? Boş bir vakitte yapsam anlamlı olabilirdi, yinede bana nedensiz bir huzur veriyor bu işler, ne kadar; koşu bandında ilerleyen tırtıl misali olsam da. Belki ileride şu işi çözüp nette rast geldikçe kendi kendime "ne tatlı" diyebildiğim figürlerden yapabilirim bir gün. Bu arada sanırım bir önceki yazımdaydı, -yanılmıyorsam- kurs için bir çalışmamın sergiye konulduğunu söylemiştim. Görünce "aa evet, bu benim, benim" deyip yerimde zıpladığımı anımsarım -abarttı- Pekâla durum ne denli öyle olmasa da içten içe mutlu olmuştum. Ne denli diğerleri arasında ahım şahım bir görünümü olamasa dahi. Onu da koyarım dediğimden, çekinmeyip kendimi rezil etmek için aşağıya koyup göz zevkinizi daha fazla bozmadan birkaç hafta evvel çoğu blogger'ın yaptığı fakat Riv hanımın hâlâ yapamadığı bir mimi yazıp kayboluyorum. Bu arada mim için Şule, Kore'm ve Dream'ime ayrıyetten teşekkür ederim. Şayet benim gibi yapmayan var ise -sanmıyor- dileyen el atsın. ^^


ha, bu arada Halit bey. Tabii adını
yanlış anımsıyor isem kendisi de şans eseri
bu yazıyı görür ise kusurumabakmasın
lütfen. (: 

1)Yakın çevrenizdeki insanlara blogunuzdan bahsediyor musunuz?
Açıkçası hayır. Hani ileride bir tanıdığım rast gelirde muhabbet sırasında laflarsa belki diyeceğim ama... Düşündüm de, hadi ya der geçiştirdim galiba, buranın bana has bir Pandora olduğunu düşünecek olursam.

2)Neden blog yazıyorsunuz?
Blog yazmam ve açmam arasında iki tür fark var açıkça, birincisi blogum yok iken internet başında takip ettiğim blogları sık kullananlara eklerdim. Ee haliyle yorum yapamazdım, çok içerlenirdim anonim anonim takılmaktan. Bir diğeri ise; küçüklüğümden beri günlük tutmayı sevmişimdir. Fazla devam ettiremesem bile o an için aklıma gelenleri not eden bir yapıya sahip olmuşumdur. Zaman içerisinde internet ile tanışınca bu kez kayıt olduğum forumları işgal etmeye başlamıştım. Bilirsiniz, şu dizi, müzik siteleri falan. Orada da forum oyunları diye bir alan olurdu, millet içinden geleni yazardı 'seyir defteri' konusuna. En çokta o kısmı işgal ederdim. Baktım, olmuyor. Dizi sitesinde anime, manga döküntüleri ile işgal ediyorum. En iyisi sitede rahat etsin ben de rahat edeyim, böylelikle takip ettiğim blogları da ziyaret edip anonimlikten kurtulurum diye bir blog açmıştım.

3) İlk yazınız ve son yazınız arasında nasıl bir fark var?
Eminim dağlar kadar fark vardır dıştan okuyan bir ziyaretçinin gözünde. Benim gözümdeyse hepsi aynı random iç döküntülerinden ibaret olduğundan bir fark olduğunu dile getiremem.

4) Blog yazmak normal yaşantınıza ne kattı?
Burada tanıştığım dostlar ve arkadaşlar dışında bir şey kattığını söyleyeceğim. Benim için en değerli olan burada tanıştığım kişiler, ve düzenlenen küçük etkinlikler (kitap okuma etkinlikleri, challenge vs.) gerçek anlamda bilgisayarın başına oturduğum vakitler renk katıyorlar, o an harcadığım vaktin boşa gitmediğini hissediyorum. Aynı şekilde bir blogu okurken, yahut yorum yazarken de.

5) Yakın arkadaşlarınıza blog yazmalarını önerir misiniz?
Öneri konusunda berbat bir insanım. Dahası insanların hayatlarını şekillendirecek diye çekinirim, bu ufak saçma bir durum bile olursa olsun. Biri bir konuda fikrini beyan edip danışırsa elbet düşüncemi beyan ederim, o ayrı bir durum da; durup dururken birisine bir şeyler öneren bir yapım olmamıştır. Bu nedenle bir öneride bulunmam. Eğer ki içinden geliyorsa kişini, zaten açar. 

6) Hangi kaynaklardan ilham alıyorsunuz?
Umm... İlham mı? Sanırım bu konuyu pas deyip geçebilirim şu an, çünkü hayatım boyunca ilhami amca ve perilerine rastlamadım. Şayet varlarsa da büyük ihtimal, bu zamana kadar neden yoktun diyebileceğim için uğramıyorlardı. Tamam. Konuyu epey bir sapıttım, kabul ediyorum. Kısaca bir kaynaktan değil, içimden nasıl geliyorsa öyle yazan birisi olmuşumdur. 

7) Diğer blog sahipleriyle iyi iletişim kuruyor musunuz?
Bence bunu diğer blog sahiplerine sormak gerek. ^^

8) Şikâyetçi olduğunuz konular var mı?
Düşündüm de, hiç yok. Bir aralar bloguma beklerim yazıları ilgincime giderdi, sonradan onları da sevmeye başladım. (teletabis modunda Riv) Hem yeni yeni bloglar da keşfetmiş oldum bir açıdan. Komşuya davet gibi yahu. Aman bana da gelin hesabı. Şirin şembelek bir şey. (:

40 yorum:

  1. Yine harika bir yazı, harika bir müzik ve River *w* Giriş yazına bayıldım bayıldıım :3 Ve diğer blog sahipleriyle harika iletişim kuruyorsun, seni seviyoruz bundan emin olabilirsin :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok ama çok teşekkür ederim Atlantis'lim, ama bu sadece giriş yazıma yaptığın samimi düşüncelerin için deği, hiçbir vakit samimiyetini ve muhabbetini esirgemediğin içinde. sizin ki insanlarla tanıştığım için geçrekten mutlu oluyum. şu an bile senin bu güzel yorumun karşısında açıkçası tam olarak ne diyeceğimi bilemiyorum, çünkü hep bir noksanlık kalacakmış gibi geliyor. yine de kocaman teşekkür ederim. :3

      Sil
  2. Çok tatlı bir yazı olmuş :) çok içten...
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. asıl ben teşekkür ederim ki Blana K, O; içten düşüncelerini esirgemediğin için. :)

      Sil
  3. Çok içten bir yazı olmuş sevgiler saygilar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağolasın gülseren. seni de bu aralar buralarda gördükçe sevinyiorum. bu arada gülseren ben senin blogunu aradım fakat bir türlü bulamadım. şayet blog kullanıyor isen adresini verebilir misin?

      Sil
  4. Günler kaybolup kaybolup gidiyor. Azar azar bizde karışıyoruz arasına günlerin...
    Sitelerin forum kısımlarına takılırdım bir zamanlar, blog açınca hepsi mazi oldu. Şimdi varsa yoksa blog, blogumun kardeşleri, arkadaşları, komşuları, hatta denizaşırı tanıdıklar, farklı kıtalardan pas alıp verdiklerimiz... Familya olduk resmen :))
    Sevdiklerimizle hem bilgi paylaşımı yapmak hem de sohbet etmek adına güzel bir amaca hizmet ediyor bloglar. İsteyen sohbet kısmını es geçebiliyor... Kısaca geniş bir dünya burası. Sizin gibi çat kapı ugrayıp içimizi dökebileceğimiz bloggerların olması ayrıca güzel tabi. Mutlu kalın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gönülden katılıyorum Zülal, kocaman bir aile gibi burası. yada sıcak komşuların ve dostların bir arada bulunduğu şu eski dizi / filmlerde geçen apartmanlar gibi. sıkılmadan istediğim vakit takip ettiğim bir blogu ziyaret edip, merakla ve bir o kadar da keyifle o kişinin yorumlarını yada paylaştığı gönderilerini okuduğumu bilirim. ve bu son derecede hoşuma gidiyor site ortamıyla kıyaslanınca. çünkü burada bir nevi herkes bazen yorumlarıyla, bazense dediğin gibi muhabbetleriyle destlek olup o kendine has olan düşüncesini hürce dile getiriyor. bunları söylediğin hem de okuduğun için yüreğine sağlık. :)

      Sil
  5. ilhami amca bence hep sende :) baksana döktürüp duruyorsun :D yatıya kalmış farkında değilsin :)
    bana da beklerim şeysinden diyim mi sana şirin şembelek olayım azcık ahahha :) ilhami amcanı da al gel ama ;) sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ovv yatıya kaldıysa ve bir misafirim varda ben bilmiyorsam (ki dediğinden bunu anlıyorum) ayıp bana. misafirimin varlığından bihaberim. ah, ve elbette gelirim. çayımı, çöreğimi kapıp gelirim. koşa koşa gelirim! ^^

      Sil
  6. Ben! Ben! Benimle iletişim kuruyor ve içimde kendisini kucaklama hissi uyandırıyor!
    Çok güzel bir başlangıç yazısı yazmışsın Riv *-* Okurken aktım gittim resmen. Ayrıca mim de çok hoşmuş tam bizlik yani. Şu blogundan başkalarına bahsetmek konusunda seninle aynı fikirdeyim. Zaten senin aksine benim blogum amacını daha iyi ifade ediyor: Bir çöplük. Bir çöplük de olsa bana özel bir çöplük neticede değil mi? :3
    Senden daha fazla yazı görmek istiyorum Riv. Bu küçük okuyucunun isteğini dikkate al ;v;

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya, sen? ya, sen? hiçbir an düşüncelerini mühürlemeyip kaleminle buluşturmaya çalışıp, bahar tadında sıcakcık sözcüklerinle gelen sana ne demli Shuu. gönlünden geçenleri esirgemediğin için çok ama çok teşekkür ederim, senin gibi hayallerini mürekkeple şekillendirmeyi başaran birinden bunları duymak beni aşırı mutlu etti. velâkin mutlu olmam yalnızca fikirlerini paylaşmaktan sakınmadığından değil, Atlantis'liye de dediğim gibi o güzel muhabbetini de esirgemediğinden.
      hımm... hım... mim konusunda katılıyorum. evet, biraz kafa dağıtıcı bir mim oldu. en sevdiğim yönü de bu mimin biraz sorularının saat beşin yanına konmuş kahve / yeşil çay muhabbetini anımsatmamasıydı. ve ne güzel olur biliyor musun. bu mimi bir de senden okumak. elimden geldiğince yazmaya çalışırım ki, seni kırmam bilesin. :3

      Sil
  7. Buralarda yokke. Kara kalem takıldın demek. Bu arada su yapmam gereken çok önemli isler olmasına rağmen saçmalamak bende peydah oldu. Neden, neden, neden dediğim de ise cevabını bulamıyorum. Deşarj olmak, dusunmemek, beynini saklamak gibi bir sebebi var sanırım. Kalemin çok kuvvetli river. Bunu yazdigin hikayeden de simdi bu yazından da çok iyi anlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değil mi günceee. saçmalamak her daim güzel, çünkü insan ancak saçmaladığında bazen mantığına oturmuş sıkkın fikirlerden kurtulup onları süpürge ile kovalıyormuş yada bir kenara koyuyormuş gibi hissediyor. sözlerin için çok teşekkür ederim sana. kalemimin o kadar güzel olmadığını düşünürüm hep nice yazan arkadaşının yanında, yine beğenen birini görünce insan nedensiz bir mutlulukla kuşanıyor ve kelimelerinle o mutluluğu bana verdiğin için sağolasın. ^^

      Sil
  8. Riv!!! bu nasıl bir giriş böyle yine, mim diye tıkladım, Allah Allah yaa başka bir yazı mı diye tereddüt etttim :))) Bi de ilhami amca uğramıyor mu, diyorsun sen ilhamiyi tanımıyorsun bence :))) İletişim konusunda sıkıntı yok zira benle bile geçiniyorsun hihihihii :))) Kalemine sağlık cevaplar sana yakışır, Riv!ce ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. heee sergide çalışmanın olmasına ben de çok sevindim ki!!! Sayısı artsında Riv!in sergisine gidelim ;))) gezmeye yer arıyorum malum baharrr :)))

      Sil
    2. ilhami amcanın oyunbozan olduğunu düşünmeye başlayacağım. ya bizim evde takılıyor ve çok iyi saklanıyor. yada bir ara rastlaştık ve ben onu unuttum artık bunu çıkartmaya başladım. açıkçası o söylediğin bence tam tersi olmalı kore'm. çünkü seninle anlaşamayacak insan tanımıyorum. bunun en güzel örneği hem şu yazın hemde bloguna yazdığın nice yazı ve yorumlarken, onu aynı samimiyetle yanıtlayan arkadaşlar.
      dilerim artar kore'm. hedefim bir tanede olsa çalışmamın olmasıydı ki, bu benim için yeterli olsa da, insan geleceğe yönelik umut edip hayal etmekten kendini alamıyor. :))
      o vakit geldiğinde mutlaka haberdar eder, yada gelemesen bile en azından resimlerini çekip sana yollarım.

      Sil
    3. Teşekkür ederim Riv!!! Seviyorum seni yaaa!!!
      Gelmem mi gelirim merak etme ;)

      Sil
  9. Bütün blogger camiası senin en iyi iletişim kuranlardan biri olduğun konusunda hem fikirdir diye düşünüyorum. Her yorumunun (en azından bana yaptıklarının) samimi olduğu o kadar belli ki. Sırf yorum yapmak için yorum yapmıyorsun. Ben blogumda senin yorumlarını görmekten son derece memnunum :>>

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de seni ve yorumlarını görmekten mutluyum rin-chan.
      zira bahsettiğin özeni sen de gösteriyorsun ve dahası değer veriyorsun. bunun için gönülden teşekkür ederim ki. :3

      Sil
  10. Girisi okuyunca aa yanlis linke tikladim dedim :) böylece mim in havasini degistirmis oldun bu güzel girisle. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mim mi oldu yoksa iç döküntüsü mü emin değilim vallahi Derya. sanırım ortaya melezimsi bir yazı çıktı. yinede beğendiğine ve okuduğuna sevindim. gözlerine, yüreğine sağlık. teşekkür ederim. :)

      Sil
  11. Sergide resminin olması harika bir şey, insanın içi içine sığmıyor :) Benim de 8. Sınıftayken yaptığım resim sergilenince çok mutlu olmuştum :) Bence çizimin çok başarılı olmuş, eline sağlık :)
    Birilerine bir şeyler tavsiye ederken bende defalarca düşünüyorum ve pek çoğu zaman da vazgeçiyorum.
    Ellerine sağlık Riv'cim, severek okudum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. böyle anlarda bir TARDIS'im olsun istiyorum, şayet TARDIS'im olsaydı bundan birkaç sene önce Bon Jovi'nin İstanbul konserini kaçırmazdım, ve doğruca sekizinci sınıftaki o sergine giderdim. ortaokul yılları bizimde resimcimiz bir sergi açmıştı, maket evler, resimler... artık o yıl ne yaptıysak. benimde birkaç çizimim alınmıştı, ama ne biçim bakıyor millet totoro'm. bir gör(me)sen. resmi ters asmışlar bir de. bir seher vakti denizin ortasında balık tutan amca çizmiştim, iki tarafta uzaklarda ki adalar filan. -en azından aklımda o tarz bir düşüce vardı- çizimlerin başında duran kızda ters asmış. gelen geçen anlam vermeye çalışıp veremeyip gidiyordu, hatta öyle ki ilk gördüğümde ben bile çizimimi tanıyamamıştım. sonradan tanıyıp düzeltilmesini rica etmiştim.
      um; fazla çene çaldım galiba. ama hakikatten görmek isterdim. öte yandan bloguna arada bir koyduğun çizimleri gördükçe mutlu oluyorum. vede teşekkür ederim güzel düşüncelerin için. :))

      Sil
  12. Seni teletabis seni :) ellerine sağlık, iyi ki açmışsın da biz de senin güzel kalemini okumaya fırsat buluyoruz Riv.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ama senin ve diğer arkadaşların gibi yazılarına dream'in tonları işlemiş bloglara rast gelip o sık kullananları doldurmasaydım, yorum yapıp açmak için bile girişmezdim. yaaa. :))

      Sil
  13. River özlemişim ben senin yazılarını. . Çok mu ara vermişim ne. Söylememen iyi aslında rahatladigin bir alan burasi. Bilseler ne katkıları olacak ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ara verdin olacaktı yanlış yazmış akıllı telefonum;))

      Sil
    2. değil mi? bazı şeyler kişiye has kalmalı, tıpkı bir kitabın sayfalarına konan fantastik bir dünya gibi. ^^

      Sil
  14. Sanırım blogları çok takip etmeden, blog açan tek ben varım :D İyi ki açmışsıın Riiiv! :D
    Bi de Buffy mi görüyorum orda? Tek el atmadığım vampirli seri :D Tığ işinde gözümden kaçmadı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim de aksine tek el attığım vampirli seridir. tabii klasik yapımlardan dracula'yı saymazsam. müsait bir vaktinde seyretmeni öneririm salıncak, buffy'den sonra angel'a da bak derim. aynı kadro, aynı karakterler var, bir nevi kurgu paralel olarak oradan devam ediyor. ayrıca biliyor musun o resmi çektiğimden sonra nazar mı değdi ne. bir gram ilerlemedi o iş. :D

      Sil
  15. Blogu olduğunu çevresine söylemiş ve pişman olmuş biri olarak söylememe kararını destekliyorum. Bırak burası sana öze kalsın.

    Bu arada mimi cevaplandırdığın için teşekkür ederim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. asıl ben mimlediğin için teşekkür ederim Şule, keyif alarak yazdım ki.
      ben de öyle umuyorum. umarım da öyle devam eder. :)

      Sil
  16. Merhaba lar google+ da takip ediyomusun ama blogunuzu takibe almadigimi farkettim. Takipteyim bloguma da beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne iyi ettin, hoş geldin. ^^
      ben de uğradım bile. birazdan detaylıca ziyaret ederim.
      beş dakika kapıdan uğrayıp gidecektim havası çalmak istemem zira. :))

      Sil
  17. teletabisçiğim seni okumak demek bitmeyen bir kitabı okumak demek ve bu kitabı çok seviyorum .
    Benimde hoşuma gidiyor banada beklerim ler . Bak beklerim gelmezsen kötü. Olur. Öldürürüm komşuları sora polise derim katletmiş zavallıları :-) <3 ♡.♡ akıllı telefonum arada deliriyor :-) kendine iyi bak rivercan by.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de senin satırlarına konan o uçsuz beldeleri seviyorum Kuğu, çünkü her biri birbirinden güzel alemlere götürüyor beni. :) tıpkı her kapısı bambaşka diyarlara açılan keşfedilmeyi beklenen bir kent gibi. keşfedilmeyi dedim zira, ancak adım attığında görebiliyor insan orayı. <3
      vede aynen kii. insanın bir koşu elinde kahvesiyle, çayıyla koşası geliyor. tabii kahve ile gidemiyoruz, kahve kadar hatırlı sözlerle geliyoruz. en azından benim bloguma gelen kişileri öyle görürüm. sen de kahve kadar hatırlı sözlerini esirgemediğin için teşekkür ederim. :)

      Sil
  18. 7 ve 8'le güldürdün beni Riv :D Teletabi ha :)
    7'yi sormaya ne gerek var???? Her kim ki Riv'i sevmeyeeeeee... İletişim kuramayaaaaa.... Mümkün mü :)
    Mim'e bu kadar derin giriş yapan başka kimse var mıdır? Duygulandırıp duygulandırıp sonra mim :)

    O güzel çizimin için de ayrıca tebrik ederim ;) Artık ünlü de oluyorsun unutma sakın bizi ha :D

    Sevgiler, öpücükler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. asıl sen yorumunla yüzümde kocaman bir gülümsemeye vesile oldun dağınık. ^^ vede; galiba o meşhur olma durumu benim için ya bilim kurgu kitaplarında yer alan paralel evrenlerden biri için geçerli olur (ki o da, birkaç evren sonrası, paralel evrenin paraleli filan. :D ) yada mucizevi bir şekilde reenkarnasyonum da. aksini düşünmüyorum, zaten düşündüğüm bir şey de değil. :D

      Sil
  19. Yedinci soruya vermen gereken cevabı ben söyleyeyim : Süper! :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz