Nereden başlamam gerektiğini tam olarak kestiremediğim zamanlardan birinde gibiyim. Devam etmem gerektiğini biliyorum, ama nereden yola çıkmam gerektiği konusunda en ufak bir fikrim yok. İki haftadır bu düşünceyle boğuşuyorum ve eskiden takip ettiğim bloglara göz gezdiriyorum. Açıkçası özledim! Her şeyi. Herkesi. Buraya yazmayı. Ve birkaç şeyi daha. Sadece adım atma cesaretimi kaybettim ve kafam tereddütlerle dolu, kelimeleri bir araya getirmekte zorlanıyorum biraz, hayali bir durakta çoktan kaçırdığım trenin ardından koşmaya çalışıyor gibi hissediyorum. Koşmalıyım, aksi takdir de elimden başka bir şey gelmeyecek, asla yakalayamayacağım, bunu biliyorum. Her konuda...
Sanırım biraz konuyu saptırdım.
Kısaca buradayım. Biraz çekinerek, ufak tefek adımlar atmaya çalışarak, koca bir buçuk seneyi ardımda bırakıp, yazın son demlerini o treni son anda kavramaya başararak. En azından öyle sanıyorum. Geride yazdıklarıma bakınca, vay canına diyorum ya da yaptıklarıma bakınca. Silmeyeceğim. Onları okumak beni inanın mutlu ediyor, ve buraya yazdığınız düşünceleriniz benim için çok fazla değerli. Arada bir onları okuyarak sahiden kırılan cesaretimi toparlıyorum. Peki bunu neden dedim? Bence bu da geçtiğimiz aylarda bırakılması gereken konulardan biri. Hiç yazılmamış sayfalar arasında solup gitmesi gereken diziler gözümde, öyle de olması daha iyi diye düşünüyorum. Sadece tam olarak nereden başlamam gerektiğini bilebilmeyi isterdim.
Bloğumun temasını yenilemeyi istiyorum ilk olarak. Ama bunu başarır mıyım o konuda da kararsızım, çünkü menüye girdiğimde ekranla bakışıyorum, o kadar uzak kaldığımı görüyorum ki bu sayfa harici her şey yabancı ve uzak. Kafamdan bir ses çığlık atıyor. Tanrım Riv, ne yapacağız, ne yapacağız? Sakin ol deyip duruyorum. Galiba ikizler burcu olmak bunu gerektiriyor, kafanızda ki o ses sizinle beraber daima, hayali bir arkadaşınız var ve daha da kötüsü o size tavsiye veremiyor!
Yine de bunu yazdığıma mutluyum. Ve bunu yazdıysam -cesurca- elimden geleni yapacağımı düşünüyorum, sadece buraya gevezeliğimi taşımak konusunda değil, genel olarak.
İzlediğim bir dizi de sonlar zordur diyordu; elinde klavyesi olan her çatlak bir başlangıç yazabilir ama size diyorum, sonlar zordur demişti sevgili Chuck. Benim için her ikisi de zor, bu yüzden bu iki tüy topuyla görüşürüz demek istiyorum! Gezdiğim yerlerde beni en çok mutlu eden manzara oldu. Görüşmek üzere~ Bir görünüp bir kaybolan; Riv.
Bu yazını okuyunca aklıma bir Can Yücel şiiri geldi şöyle diyordu:Yaşadıklarını kar sayma
YanıtlaSilYaşadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi;... Can Yücel. Sevgiler canım benim 😊❤ hoşgeldin
candan bir anlatımla sunmuş hayatı,
Silkristal kadar net ve aydınlık sözleri
hoş buldum sessiz <3 can gibi geldi yorumun, seni görmek.
teşekkür ederim.
heeeey heey heeeey eeee nerdeydin nabıyodun onu da annat amaaaa nasılsıııın :)
YanıtlaSiliyidiir, deep~ <3
Silneşelisin yine, rengarenk gökkuşağı parçası gibi ya da renkli yağmurlar. nedense aklıma bunlar geldi şimdi. sanırım hayatımda bir ilk yaparak bu yıl arkadaşlarla beraber seyahate çıktım, heyecanlıydı. ardından da bizimkilerle adalar turu yaptık, o tüy toplarını da adalar da uyurken yakaladım.
sen nasılsınn
turuncu bulutum işteee bana neee :) seyahat en güzel şey sevindiim :) ay hangi adalaar, büyükada felan mıı, bozcaada felan mııı yoskam yunan adaları mı. ne güzel, bütün adalara bayılırııım :)
SilAAaaaaAaAAAAaaAaAaAa Riv gelmiş<3 Hoş geldin, gerçi temelli mi geldin bilmiyorum, heyecandan daha yazıyı okuyamadım, şimdi okuyacağım :D
YanıtlaSilOkudum da geldim şimdi.
Kaçıp giden treni yakalaması yorucu geliyor kulağa, ama blog kafanın rahat olacağı bir yer olmalı bence. Bir sonraki treni beklemek için oturup dinleneceğin bir yer belki. O yüzden kendini zorlama ya da bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissetme Riv<3 Seni yeniden buralarda görmek çok güzel :'))))
Ayrıca 2 kelimeden oluşan Japoncama Tadaima ile bir katkı yaptın, artık bildiğim 3 kelime var, yaşasın! :D
Salam. Bu qarışıqlıq məncə hər bloggerdə olur. 1 müddət sonra keçəcək məncə. Yenilik hər blogda şərtdir məncə. Biz insanlar dəyişiriksə bloglarımız da dəyişər 😊😉
YanıtlaSilSanki başlanmış gibi geldi bana :)
YanıtlaSilHoşgeldin River! Yazını dün gördüm ve içimi bir mutluluk kapladı! Fakat, eve aşırı geç dönünce okuması bu sabaha kaldı.
YanıtlaSilBu bir başlangıç mı senin için bilmiyorum ama benim için eski ve çok özlenen bir dostla tekrar karşılaşmak gibi günümü aydınlatan bir şey oldu.
Bazen kendimizi ait hissettiğimiz yerlere/şeylere bile yabancı hissedebiliyoruz, bir ara ben de öyle olmuştum. Blog sayfam sanki üç senedir emek verdiğim yer değil de, bir yabancıya ait bir platform gibi görünmüştü gözüme. Çok garip ve ancak bir boşluk hissiyle tanımlayacağım bir şey gibiydi. Fakat, önemli olan bir cesaretle devam edebilmek!
Bu arada, o iki tüylüyü görünce bir gülümsedim. Bir sene evvel ben de sokaktan ölmek üzere bulduğum bir kedi yavrusunu sahiplendim. Şimdi kocaman oldu, evde zıplayıp duruyor😃 Hayatımıza neşe (bazen de zorluk) kattı😊
Tekrar hoşgeldin! Kocaman sarılıyorum❤️
kendini birşey yapmak zorunda hissetmek çok kötü ve genelde insanda tat bırakmıyor, o yüzden kendini bir şey yapmak zorunda hissetme, gerçekten istediklerini istediğin zaman yap:) sevgiler:)
YanıtlaSilCanın ne isterse onu yap. Ama bence yazmalısın. Ben büyük bir heyecanla bekliyor olacağım.
YanıtlaSilİyi ki geldin. Bu anı uzun zamandır bekliyordum. Özel bir yazıya bile gerek yoktu. Direkt konulara dalsaydın da olurdu. Seni okumayı çok özledik.
YanıtlaSilTakipteyim :-)
Merhaba. Öncesinden tanımıyordum sizi ama Deep gibi değerli bir arkadaşımız önerince göz atmak istedim. Çok güzel yazıyorsunuz. Ara vermenize neden olan şey ne olursa olsun biz yazarak rahatlayanlar bunu bırakırsak ölürüz! O yüzden yeniden dönmenize sizin adınıza sevindim :).
YanıtlaSilİkizler olmak zordur, kendimden bilirim :)
Sevgiler.
heey bloguma linkini koydum bir yazımaa. iyi bayramlaar. gez sen geeez hihihi :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilOkaeri!
Bloguma yorum yazdığını görünce sevinçten çıldırdım resmen!
Özlemekten burnumun direği soldu be kızım.Dedim herhalde terkettin bizleri...Sana bir yerlerden ulaşmaya çalıştım ama olmadı...
Özledim :(
Umarım bundan sonra da devam edersin çünkü yazılarıma yazdığın uzun yazıları ve beni anlamanı özledim.En güzel okuyucumdun,kafasını en güzel anladığım ve sevdiğim yazardın sen,hala da öylesin ve ben devam etmeni istiyorum.
Neye ihtiyacın olursa bana söyle,sana yardım edeyim,ama yazmaya devam et Riv,çünkü özlettin kendini,buralar sensiz olmuyor :)
OKAERİ! Yazını bu kadar geç gördüğüm için gerçekten çok üzgünüm... Seni ve o mürekkep kokulu yazılarını o kadar özledik ki :') Nereden başlaman gerektiğini bilemediğinde sadece kalbinin sesini dinle ve içinden geçenleri yaz. Emin ol kimse sana aaaaaaa neler yazmışşş >:I demeyecek :') Lütfen unutma burada seni gerçekten bekleyen değerli blogger dostların var. Kötü hissettiğimizde, mutlu olduğumuzda, kimseye diyemediğimiz şeylerimiz olduğunda burayı kullanıyoruz. LÜtfen sen de cesaretini kaybettiğinde yenilenmek için buraya gel, eminim ki bir çaresini buluruz :')) Kendine çok dikkat et River, umarım en kısa zamanda aramıza geri dönersin! <3 Sevgilerimle ♥♥
YanıtlaSilMerhaba ben geldim :) Bloğuna bayıldım teması ve o kedicikler çok şeker.Bundan sonra yazmaya devam edersin umarım.Yazıların çok içten birden kendimi gördüm sanki.Bende beklerim çaya :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ki Fotofan, ayrıca mutlaka gelirim ^^
SilO kedicikleri ben de sevmiştim, insanın içini ısıtıyor.
Riiv, geri dönmene çok sevindim, umarım bir daha gitmezsiin :))
YanıtlaSilTeşekkür ederim Salıncak~ <3
Silyeni bilgisayar da alınca işleri yavaştan yoluna koymaya başladım. :3
şu aralar yazacak vakit bulamıyorum ama okuyup yorumlayacak vakit bulmak bile benim için inanılmaz sevindirici. :)
İkimiz aynıyız bu konuda bir görünüp bir kayboluyoruz.Tabii ki silmemen iyi olmuş. Buralara çok emek verdik. Duygularımızı katıyoruz yazılarımızı, bir anlamda anılarımız demek...
YanıtlaSilBana yazdığın gibi küçük bir başlangıç yeter gerisi gelecek mutlaka. Hoşgeldin.
heeeeeey :)
YanıtlaSilBence çok ara vermeden yazılarını yazmalısın. Blog görünümüne çok takılmadan yaz. Canın istediğinde gerekli değişikliği yaparsın bence :)
YanıtlaSilyazmayı bırakma. kalemle küs kalınmıyor. yazmam gereken çok şey varmış gibi hissediyorum aslında şu an. amma telefondan bu kadar yazabiliyorum. sohbetleşmek üzere.
YanıtlaSilRiiiiv ne güzel tevafuk olduuu. Ben de yaklaşık bir buçuk yıl önce bıraktım yazmayı ve tam bu aralar yeniden başladım ve inanır mısın söylediğin hissettiğin neredeyse tüm duyguları ben de yaşadım yaşıyorum. Mesela blog sayfana da sadece hatırlayıp acaba ne durumda diye bakmak için geldim. Hakikaten burada yeniden yazmak çok mutlu ediyor insanı. inşallah bırakmayız bir daha.
YanıtlaSilHehe sana kıyak geçiyorum
Koskocaman gülücüklü kaaal!
RİİİİİVVVV!!!! Görmemiş miyim bu yazını ben senin???!!! Dağınık ben! Ama gel gör ki benim telden google girişi yaptırmıyor kendi bloguma bile yorum yazamıyorum bir haller oldu bloga!!!! Anonim de olsa yazmam lazım sana! Gel lütfen özlemişim... özlemişiz! Gitme! Kural mural koyma plan yapma lütfen!! yoksa o detay, kararsızlık ve mükemmeliyetçilikte yok oluyoruz (bir ikizlerden diğer ikizlere...) yaz gitsin lütfen :))) bak ben de rezil durumdayım ;D
YanıtlaSilKoccamanından öptümnmm :*
Farklı bir tarayıcıyla giriş yaptım bu sefer oldu sanki :) aylardır mahvetti beni bu sorun ;(
SilMerhba blogunuzu ziyarete geldim. Sizi de bloguma beklerim
YanıtlaSil