Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

11 Ocak 2016 Pazartesi

Anime: Kino No Tabi


Kino: Biri bana neden seyahat ettiğimi sorarsa gezgin olduğum için derim.
Hermes: Böyle yersiz bir cevap verdikten sonra yumruk yersen, kimseyi suçlayamazsın.
Kino: Sanırım öyle.


Nagare! Senin hakkında ayriyeten
 bir yazı yazacağım zaten! Evet!
 Unutmadım, unutulmazsın...
Aslında K Return of Kings ile Owari no Seraph’ın finalleri hakkında çene çalmak istiyordum.  Evet, evet, bu iki animenin de finallerinden hayli uzun zaman geçti, farkındayım. Geçtiğimiz yıl müthiş -özellikle K Return of Kings- vermiş olsalar da, 2016'da ki ilk yazımda sevdiğim bir anime hakkında bahsetmek istedim. Ve biraz da blogumda yer edindirmeme vesile olan nostalji sevdam oldu. Kendisinden bahsetmesem dahi, az çok kısmen adından söz ederek evvelden ismini geçirmiştim ‘Kino no Tabi'nin. Hani bazı yapımlar matruşkalar gibi olur, içinden tahmin edilemez de bin bir kurgu çıkar ya, işte Kino’da onlardan birisi. Kino, motosikleti Hermes ile yaptığı yolculuklarda ülkeden, ülkeye dolanan bir gezgindir ve doğrusu izlerken bu yolculuğunda Kino'ya eşlik etmiş gibi hissetmişimdir. (Kusura bakma Kino, ne kadar anime boyu "ben yalnız Hermes ile birlikte seyahat ederim" desen bile, bizi de sürükledin. Kabullen bunu!) Gittiği her ülke birbirinden farklı kültürlere ve yaşam tarzlarına ev sahipliği yapmaktadır. Anime boyunca benim en sevdiğim kısım "ya olmasaydı" yahut "keşke olsa" temasının bulunması olmuştu. Ve Kino no Tabi, bunu gayet güzel ve bir o kadar yaratıcı bir şekilde işlemiş bence. Yaratıcı dedim zira animeyi izlerken bölüm, bölüm durdurup Kino ile Hermes arasında hoşuma giden konuşmaları not tuttuğumu anımsarım. Hazır konu açılmışken, doğru; böyle bir alışkanlığım da vardır. Bir şey izler yâda okurken, hoşuma giden sözleri not ederim ki; yazı birazdan animeden olan replikleri not edeceğimden biraz spoilera kaçarsa eğer baştan uyarımı yapayım.

Anime; "Dünya güzel değil, bu sebeple bir güzelliği mevcut" sözünü kurgusunu ülkelere aşılamış olarak yansıtır. Kısaca; şayet herkesin aklında ki "tozpembe yaşantı olsaydı", nasıl olurdu sorusuna biraz da yanıt verir. Bunlardan birisi en basitinden ana karakterimizin de biraz geçmişini yansıtan 'Yetişkinler Diyarı'. On iki yaşını dolduran herkes bu ülkede bir ameliyat geçirir, ve geçirdikleri ameliyat ile çocukluğun izlenimlerini taşıyan bütün hissiyatlar yok edilir.
Çocuk: Yarından sonra da benim onikinci yaş günüm.Bu yüzüden operasyon için ben de hastaneye gideceğim.
Gezgin: Operasyon?
Çocuk: Bu ülkede, onikiden yaşlı herkes yetişkin kabul edilir. Genç olanlarsa çocuk. İşi olanlar yetişkindir ve oldukça zordur.
Çocuğun anlatımı/ Sınıf öğretmeni: Siz çocukların aksine yetişkinlerin her istediğini yapmasına izin verilemez. İşteyken, sevmedğimiz yada yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyler olabilir. Ama yinede yapmak zorundasınız. Bu tatsız bir şey. Ama endişelenmeyin. Bir kere oniki olduğunuzda onlar kafanızı açacaklar ve çocukluğunuzu içinizden çıkaracaklar. Operasyondan sonra bir gece içinde yetişkin olacaksınız. Ve sonra, nefret ettiğinzi şeyleri bile parlak bir gülümsemeyle yapabileceksiniz.  Tıpkı benim gibi.    Gezgin: Oldukça korkunç bir hikayeydi.
Her ne denli, "Kimsenin çalışmak zorunda kalmadığı ülke", "Keder ülkesi", "Oy çoğunluğu ile yönetilen ülke", gibi pek çok birbirinden farklı mekanda kurgu geçse de, genelde hayat ve insana yönelik bir pencere tutar. Yazımın başında ya olmasaydı kurgusundan bahsetmiştim, açıkça bu tarz kurguları oldukça severim, Atlantis'li sağolsun, bir yazısında "ölüm bir varmış bir yokmuş" adlı bir kitaptan bahsetmişti, ilgimi çekip kısa bir müddet evvel almıştım, tabii bu ayrı bir mevzu. İşte Kino'da bu vardır. 

Hermes: Böyle şeylerle karşılaşsan bile neden yolculuğuna devam ediyorsun, Kino?

Kino: Sebebi yok.
Hermes: Sebebi yok mu?
Kino: Bazen kendimi umutsuz bir aptal ve dar görüşlü bir insan gibi hissediyorum. Belki de aşağılık bir insan olduğumdandır. Neden bilmiyorum ama bazen böyle hissediyorum. Yine de böyle hissettiğimde tüm dünyanın ne kadar güzel olduğunu görüp onu ne kadar çok sevdiğimi farkediyorum. Bu yüzden bazen böyle şeyler olsa dahi sonraki karşılaşma ve sonraki keşfime doğru devam etmek istiyorum.
Um... Ben daha fazla gevezelik etmeyeyim, çünkü buraya yazdıkça sevdiğim replikler tükenemyecek, sevdiğim replikler tükenmedikçe de animede ki her diyaloğu yazıya dökeceğim izlenecek bir şey kalmayacak. Hah, unutmadan, yazının başında demem gerekirdi velâkin arada kaynayıp gitmiş.
Toplam on üç bölüm olan yapım, yirmi dört dakikalık bir tane de filme sahip olmakla birlikte 2003 yılına aittir.  Bunun haricinde şiir tadında birde açılıp parçası vardır. Açılışı es geçmediğim nadir yapımlardandır.


Gökyüzü sonsuz, çünkü ruhumun aynasıdır.
Her gün renk değiştirir, çünkü kalbimi yansıtır.
Puslu beyaz duman, bulutlara dönüşür
Gözyaşlarımı gizlemek için taşır
İnandığım bir şey parçalanmaya başladığında
Gözlerimi kapar ve bir dilek tutarım
Gece yalnız kalıp ve uyuyamazsam 
Yalnızca gözlerimi kapatırım karanlıkta
Ve kendimi yıldızların parlaklığını dinlerken bulurum. 
Koşmaya devam edeceğim, yalınayakta olsam, çünkü pes edemem.
Ve tıpkı mavi gökyüzünde ki ay gibi
Faniliğimi kabullenip elimi uzatmak istiyorum.

Bunun haricinde animeyi izlemeseniz bile OST'larına bakmanızı tavsiye ederim. Zira animenin parçaları es geçilmeyecek kadar güzeldir. En azından ben dinlerken o dingin havasını oldukça beğendim. ^^



31 yorum:

  1. Ay cok felsefik bir animeymis :-) hermes'i sevdim, cocuk-yetişkine üzüldüm acikcasi.. ben daha bu yasta cocuklugumu birakamiyorum :(
    Yaz tatili ve on bes tatil yakinlarinda toplu bir liste yapsana 'en izlenesi animeler' olarak :-) ben de tatilde oturuup izleyim :-) ay ne guzel olur :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değil mi coffe. :/ insanlar içinizdeki çocuğu yaşatın diye bas bas bağırır. küçük prenste bile; "bütün yetişkinler bir zamanlar çocuktu" der, kino'da kasap havası esiyor resmen. :/ bilim-kurgu animelerine yönelik o tarz bir liste yapmayı hedefliyordum ama her daldan olursa sanırım daha bir hoş olur. ilk fırsatta hazırlayacağım. :D zaten bir de şu aralar beklediğim animelerde var. d-gray man (ki 2008 yılında final demeye bin şahit ister bir son yapmıştı) şimdi -2016- dönüş yapacağı açıklandı. feci de mutlu oldum. ^^

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Benim kardeşim one punchman diye bisi izliyo bu aralar..
      Ben bilim-kurgu-fantastik tercih ediyom animede ama yazın yüzücüleri bile izlemeye maruz bırakıldım ne yazıkki :D
      Elric kardesleri de bir köşeye kıyıya koymani umut ediyorum listende.. sabirsizlikla ve merakla beklicem!

      Sil
    4. Elric'ler unutulmaz kiii. :3 yalnız FMA fanı olarak (myanimelist'imde bile en sevdiğim animeler arasında yer alır) kesin o liste benim FMA sevdamdan, Elric kardeşler ve Albay Roy Mustang'dan geçilmez hal alır. :D ayrıca; onu kaçırma coffe. zaman bulursan bak derim. aşırı geyik ve eğlenceli. ama bir o kadar da aksiyonun nirvanalarda halay çektiği bir yapım. hatta çok eğlenceli bir magnası da var. Mangasının; Manga tr'de türkçe bölümlerini bulmak mümkün.

      Sil
  2. Bu replikler için bile izlenir bu yaa aşırı bi merak yüklemesi yaptın bana Rivcim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merak kediyi öldürür derler ama pisiler ölmesin. Merak güzel bir şey. Vede başlarsan haberdar et poşet. ^^

      Sil
  3. Kino no Tabi kesinlikle muhteşem bir seri. Yakın zamanda izlediğim serileri bile kolaylıkla unutabiliyorum olmama rağmen izlememin üzerinden fazlasıyla zaman geçen Kino no Tabi hala aklımda. Her bir hikayesi o kadar güzeldi ki. Hatta filmlerine kıyamadığım için izlememekte diretiyorum. Serinin büyük çoğunluğunu unuttuğumda kesinlikle yeniden izlemek istiyordum ama muhtemelen senin bu güzel yazından sonra dayanamam yeniden başlarım gibime geliyor.
    Ayrıca Kino kesinlikle anime dünyasındaki en muhteşem heroinlerden biridir bence. Her bir bölümde ayrı sevmiştim kendisini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar güzel anlatmışsın ki Yuu-san, yazını defalarca kez tekrar, tekrar okudum. Bir yapım birkaç cümlede en güzel bu şekilde ifade edile bilinirdi bence. Kino'nun yeri bende de ayrıdır, tek anime konusunun özgünlüğü ile değil, karakteri ile de bence ayrı bir yerde. Çünkü Kino yalnız; iyilik yada kötülük peşinde koşturan kahramanlardan ziyade, biraz yaşama yansıma tutar. Benim de hoşuma giden kısmı budur. Ve biliyor musun, animenin son bölümünü anca izledim. Son bölümden ziyade 2015 senesinde eklenen eski bölümlerden birisi vardı, bazen tek bir bölümü atladığımı fark edince seyretmeye kıyamasam bile, merakıma yenik düşüyorum. Aynı hadise Seinfeld'in final bölümünde de başıma gelmişti. Bölümleri ardı ardına seyretmiş, koca dokuz sezonu bir çırpıda bitirmiş, lakin final bölümünü atlamıştım. Hatta iki ay sonra geriye izlenecek tek bir bölüm bulabildiğim için sevinç nidaları attığımı anımsarım.

      Sil
  4. açılış kısmı ne etkileyici :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, şiir gibi.Benim de çok hoşuma gider. :3

      Sil
  5. Merak ettim sen böyle güzel anlatınca. Önümüz kış tatili izlerim umarım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım bol, bol vakit bulursun Rin.
      Tek animeler için değil, yapmayı planladığın tüm işler için. ^^
      Oldukça severek takip ettiğim bir yapımdı şahsen. :)
      Dilerim sende beğenirsin.

      Sil
  6. Senin bahsettiğin animeleri resmen teker teker izlemek istiyorum Riv, anime çılgınlığı yapasım geliyor cidden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de senin fotoğrafları görünce evdeki kamerayı kapıp kendimi yollara atasım geliyor Ebrar, o kadar güzel kareler çekiyorsun ki. Vede yap, yap. Arada çılgınlık yapmak insanı yeknesaklıktan kurtarıyor. :)

      Sil
  7. Güzel bir animeye benziyor artık bir ara izlerim ellerine sağlık çok hoş anlatmışın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Dilerim severek seyredersin Esra. ^^

      Sil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  9. Anime tavsiyelerini çok seviyorum, bunu da izleyeceğim sevgili Riv. Ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy, seyrettiğinde kesinlikle haberdar et Dream.
      Merak ederim düşüncelerini. :3

      Sil
    2. Tamam ederim Rivcim, beğeneceğimi düşünüyorum ama :D Şu hastalıktan başımı kaldırırsam biraz, izleyeceklerim birikti çok :(

      Sil
    3. yaa animeyi her daim izlersin ki. :(
      önemli olan sağlık. sen kendine cici bak, güzel bak.
      dinlen bolcana.

      Sil
  10. Ya Riv, çok merak ettim!! Hemen başlayasım geldi ama kendimi durduruyorum çünkü Naruto'yu bitirmedim ve Clone Wars'a başladım. Aynı anda hepsini izleyip karma yapmak istemiyorum, sonra ayrıntılar birbirine giriyor. :// Bitsinler ardından buna başlayacağım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynı olayı aldığım kitaplar da yaşıyorum salıncak. o sebeple ben de toplu kitap alışverişi yapmayı bıraktım. hani ancak indirimde uygun görüp toplu alırsam yine o hepsine birden başlayıp, kurguları birbirine katma hadisesini yaşıyorum. ama resmen kitaplığımın rafında, "oku bizi, oku bizi. demek ki onu seçtin. nasıl onu seçersin? o kitabı alırken bizi de almadın mı? oku bizi." diyorlar. fırsat bulduğunda başlarsın elbet. ^^

      Sil
  11. Çok derin konuşmalar var, izlemeye değer. Teşekkürler kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. animenin sevdiğim yönü de doğrusu o derinliğiydi. vede rica ederim. :)

      Sil
  12. Çok güzel bir animeye benziyor. Vakit buldum mu kesinlikle izlemeliyim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ara bakmanı öneririm Totoro'm.
      Zaten beğenirsen devamını getirirsin. :)

      Sil
  13. Bu animeyi izlemedim. Yazını okuyunca merak ettim. Bir an önce başlayacağım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Red. Ben de yeni animeler keşfedince hayli merak ediyorum.
      Dilerim beğenirsin. Severek izlediğim bir seriydi. :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz