Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

25 Ocak 2016 Pazartesi

Manga: Vanitas no Carte




Birkaç ay evvel belki Pandora Hearts Mangakası Jun Mochizuki'nin yeni serisi Vanitas no Carte hakkında ki mini duyurumu hatırlayananız belki çıkar. Çıkmazsa da problem değil çünkü burada hakkında bolca gevezelik yapacağım bu serinin. Seksen dört sayfalık koskoca ilk sayısı ile beni delicesine mutluluğa sürükleyip bir anda bitmiş, bugünde taze, taze bölümünü okuyup bitirmişken buraya çene çalmadan duramadım. Bu arada diyeyim, karakter tanıtımları kısmında bol, bol spoiler verebilirim, sonradan Riv koca 130 küsür sayfayı yazmışsın bize ne kaldı okuyacak diye yakınmayın. 
Adam: iyi dinle, mon chaton.* (kedicik) -gerçi pek emin değilim bunda kimi yerlerde 'kitten' kullanılırken kimi yerlerde 'my cute kitten' terimi geçmekte. Fakat ben kedicik olarak kullanmayı uygun buldum.-

'Gerçek adının' birisi tarafından çalınmasına izin vermemelisin. Gerçek adın senin 'varlığın'. Adın senin... hayatın.  

(Birinci bölüm, sayfa:1)


Evet, mangamız esrarengiz bir adamımızın ufak bir çocuğa verdiği öğüt ile başlar ve bu bundan sonra kendimizi 19 yy. Paris'de o ufak çocuğun seneler sonraki hali ile buluruz. Göklerde giden Zeplinler, bayların taktıkları silindir şapkalar ve trençkotlar gözümüze çarparken bayanlarınsa peri masallarını anımsatan balo elbiseleriyle dolandığı yıllar dikkatimizi çeker. Bu süslü maziyi çalan manzaranın hemen ardından eski bir söylenti işitilir kalabalıkta.
Kadın: Vampirler ile insanlar yanılmıyorsam uzun zaman önce savaştı ve bu savaşı kaybedip yok edildiler, değil mi?

Diğer Kadın: Yani bazıları kurtuldu? Ne kadar ürkütücü...

Adam: Hayır, hayır, vampirler sadece birer peri masalı.

Diğer Adam: Büyükbabam birini gördüğünü söylemişti!

Adam: Bu sadece korku hikâyelerinden biri! (Birinci bölüm; sayfa: 5)

yanda ki Noé'ya -senler evvelki küçük çocuğumuza- merhaba
 diyelim! (evet, Noé ben de o manzarayı görünce senin
 gibi bakakaldım.)
Daha önce demiştim manganın konusu steampuk ve vampirler havasının hakim olacağını. Ve benim de en sevdiğim yönü işin Steampunk kısmıydı! Tanrım bu döneme, daha doğrusu kurguya bayılıyorum ama başka bir vakit Steampunk tutkum hakkında ayrıyetten çene çalacağım. Seri de vampirler halkın gözüyle kimisine göre peri masalı olarak işlenmişken, bazılarına göre varlıklarını hâlâ korumaktadır. Tabii bunun gerçekliğini ileride göreceğiz, hemen birkaç sayfa sonra, seneler sonraki küçük çocuğumuzla birlikte. Peki kim o küçük çocuk?
Hopp... Bundan evvel sizi sayfa 10'da ki mini anonsumuz ile birlikte olan manzaraya davet ediyorum:

"Sadece bir saat kala olsa da, lütfen yolculuk için gökyüzünün sonuna kadar keyfine bakın."

Pekâlâ gökyüzü seyahatinizi lafızlarımla yarıda bölüp maydanoz olarak konuya devam edersem bizi bu yolculuğa sürükleyen Noé'dan başlayıp şöyle bir karakterlerden bahsedeyim.

Noé: Kedi tutkunu sevimli vampirimiz. (sevimli dediğime bakmayın aslında, zira öykünün sonunda feci sövmüştüm, yine de ikinci bölümde Noé'nun tavırlarına ister istemez sempati beslediğim gerçeğini öldürmedi) Bir gece Vanitas'ın Kayıtlarını bulmak için çıktığı yolculukta, tanıştığı Amelia adlı genç kadının Malnomen'e (hikâyemiz de, vampirlerin bir lanet sonucu dönüştüğü inanılan yaratıklar) dönüşmesi sonucu Vanitas ile yolları kesişir.  Aslında Noé karşılaştığı adamın ilkten Vanitas olduğunu bile bilmez. Tek amacı vardır Amelia'ya yardım etmek. Vanitas'ın hedefi ise Amelia'dır, Fakat Noé ile karşılaşması sonucu işler pek istediği gibi gitmez. Zira Vanitas işlerin pek sarpa sarmadan hızlıdan halletmeyi hedeflerden Noé, Amelia'yı korumaya çalışmaktadır, çünkü Vanitas vampirler arasında lanetli kitaba sahiptir ve efsaneye göre kırmızı ayda doğan vampirleri yok etmek için yemiş etmiş ve isimlerini siyah sayfalı, mavi deri kaplı, gümüş zincirli bir defterde muhafaza etmektedir. Noé'nun çocuğunda duyduğu öykülere göre, bu kitabın sayfaları aralandığında ölümden bile beter bir son vampirleri beklemektedir. 
Masal; Noé'nun anlatımıyla:

Noé: Sen de duydun mu? Masal olarak bilinen lanetli bir kitaptır. 'Mavi ayın vampiri.' Bir zamanlar, Vanitas adında nefret edilen bir vampir yaşardı. Vampirler kimi bilinmeyen sebeplerden ötürü kırmızı dolunay gecelerinde doğardı, ama hasta alâmati taşıyan mavi ay gecesinde yalnız Vanitas doğdu. Herkes ondan korkutup köyden kovdu. Vanitas ormanın içinde yalnızdı, korkarak ve zifiri karanlıkta karda titreyerek dolaşmayı sürdürdü. Ve ardından... Yemin etti. (Birinci Bölüm; Sayfa: 17)

Vanitas (masaldan): Bu kitap açıldığında ölümü bile aşan bir lanet hepinizi bulacaktır.

Vanitas (masaldan): Tüm kırmızı ay vampirlerinin soyu son bulacak.

(Birinci Bölüm; Sayfa: 19)
Bu bölümü okurken bir an kendimi o masal kitabının içinde bulmuştun. Oldukça sevmiştim. Açıkçası hep iyi adamların kötü adamlardan korktukları masallardan ziyade, bu hikâye tam tersi bir bakış açısıyla sunulup, kötü adamların korku hikayeleri olarak aktarılması ayrıyetten hoşuma gitmişti. 
Not: Bu arada tam dediğim; kırmızı dolunay olmaktadır. Gelelim Vanitas'a;


Vanitas: Hikâyede Mavi Ayın Vampiri olarak geçip lanetli kayıtların sahibi olarak çocuk masallarında anlatılmaya başlasa da aslında kendisi, Vanitas'ın kitabını ve ismini miras almış, 'uzmanlık alanı vampirler' olan bir doktordur. Ve efsanede ki gibi bir vampir değil, insandır. Noé ile karşılaşmaları sonucu, Amelia'nın olayından sonra, yaşadığı bir kaza sonucu Noé'nun hayatını kurtarmasıyla Noé'nun gücünü yanında istemesinden, kendisiyle birlikte serüvenlerine devam etmesini ister. Noé ise bu durumdan memnun değildir, tam iki bölümdür Vanitas'ın çenesine katlanıp ısrarla reddetmesine rağmen Vanitas ise ısrarla yardımını talep etmektedir. 


İkinci Bölümden bir kare.
Ve geldik seride en sevdiğim karakterlerden bir diğerine, aslında bu seri öyle bir hal aldı ki beni 
Amelia ve Muırr...
hangi karakter favorim inan bilmiyorum, Vanitas, Noé ve Murr'ı (yanlış okumadınız murrr) ayıramıyorum. Murr'dan bahsetmişken. En sevdiğim karakterlerden biriside Murr. Evet, bildiğiniz Murr, kedilerin şu çıkardığı ses. Ve adından da anlayacağınız üzere kendisi bir kedi! Noé'nın kedisi. Ayda bir bölüm çıkan Manga şu an ikinci bölümüyle devam etmektedir. Fantastik seri sevenlerin okumasını tavsiye ederim.
İyi okumalar. :)

Not iki: Bölüm içi çeviriler ve editler bana aittir. 


34 yorum:

  1. Anlatımın çok hoşuma gitti kesin okurum ben bunu diye google'dadım ama Yen Press sağolsun bulana kadar canım çıktı. Her şeyi lisansladığı için ortalıkta manga bulamıyoz bi türlü. Neyse zor da olsa buldum bölümleri muhteşem tanıtım için sağol ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. önemli değil Mugi. bende yazının sonuna link olarak ekleyeyim yalnız söylediğin iyi oldu zira zor bulmuştum bölümleri. aslında tam olarak bulabildiğim de söylenemez ya benim de. bir ispanyolca sitesinde rastlamıştım. tumblrda da birisi ingilizce çeviri olarak sadece yazı olarak sununca ispanyolcadan görselleri, tumblrdan da çevirisini alarak takip ediyordum. ^^

      Sil
  2. Okudugun siteyi de yazsana :P belki aramızda okuyacaklar olur :P
    Paris ve vampirler ☆☆☆☆
    Bi de giriş sözünun benzerini ruhların kaçışı cizgi filminde kullanmislardi :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hatırlıyorum onuuu. :D
      güzel filmdi o da. bayağı hoşuma giderdi.
      ayrıca üste link olarak ilave ettim coffe. dilersen bir göz atarsın. :)

      Sil
    2. Yeni fark ettim linki, yaslanmışim artik gormemisim :D

      Sil
    3. yeni koyduğumdandır coffe.
      kendine mânâ bulma. :D

      Sil
  3. Pandora Hearts'a bir türlü bakamamıştım ama buna bir bakmaya çalışacağım. Malum manga sevgim güncel olarak izlediğim animeleri aksatmamı sağlayacak kadar fazla.
    Ellerine sağlık, güzel bir yazı olmuş. OuO

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne yalan diyeyim. manga okumayı ben de keyifli buluyorum. ama sevdiğim bir manganın animesi olduğunda da dayanamıyorum. once punch man çıkınca o sebeple epey sevinmiştim. tabii nanatsu, ve d gray man'de bu serilere dahil. vede rica ederim kitsune-san.
      bir ara senden de manga listesi beklemiyor değilim, yaparsan, yada yapmayı düşünürsen şayet mutlu edersin. ^^ manga okumayı sevsem de, senin kadar aşırı manga okuyan biri değilim zira. sadece belli başlı mangakaların yapımlarını takip ettiğimden mütevellit diğer serileri bir türlü keşfedemiyorum. :/

      Sil
  4. Oglum çok çizerdi manga resimleri hatta yarismada ödülü de var. Ben çok begenirdim ama simdi birakti baska bir teknige baslamis :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir manga sever olarak doğrusu oğlunuzun çizimlerini çok merak ettim.
      yanlış anımsamıyor isem Avustralya'da katılmıştı değil mi yarışmaya?
      tabii doğru hatırlıyor ise. ^^ şahsen duyduğumda vay canına demiştim.
      şu an da aynı düşüncedeyim. ve umarım yeni başladığı teknikte gayelerine ulaşır oğlunuz. :)
      başarılarını yeniden tebrik ederim. güzel bir uğraş zira.

      Sil
    2. Tesekkür ederim.avusturya da yasiyoruz. Bi ara dosyasini ele gecirirsem eklerim resimlerini :)

      Sil
    3. farklı kültürler ve ülkelerin dokusunu tatmak güzeldir.
      umarım ben de bir gün gidebilirim. şu an aklımda yurtdışı için iskandinav ülkeleri ön safı çekiyor aklımda. ve eklersen merakla bekliyor olacağım duygu. sevgiler. :)

      Sil
  5. fma brotherhood'a başladım. çok sevdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oooyyy sevindim ki beğenmene. :))
      bakalım sonu için ne diyeceksin merakla bekliyorum.
      ben de bu aralar radyo tiyatrosuna merak saldım.
      çok hoş bir şeymiş, batılı kurgusuna yeşil çam tınılı seslendirme. -belki de benim dinlediğim öyledir. fakat oldukça hoşuma gitti.-

      Sil
    2. sis
      beyaz geceler
      bir komiser geldi
      sonbahar fırtınası
      bunları çok sevdim şimdilik.
      az önce de ahmet hamdi tanpınar'dan "yaz yağmuru" dinledim.
      sana uyar bak bu. çok iyiydi.
      :)

      Sil
    3. yaz yağmuruna bakarım birazdan, kaçırmam. :))
      dün gece bir komiser geldiyi dinlemiştim, diğerlerine henüz bakma fırsatı bulamadım.
      yeşil çayla birlikte ayrı bir tadı oluyor bu radyo gecelerinin.
      teşekkürler deep. :)

      Sil
  6. 19. yy daki giyim kuşamı çok seviyorum yaa :) – bendeki girişi bak Riv!-
    ‘...vampirler sadece peri masalı.’ Bak sen!! :)
    Ayyy çok heyecanlı … lanetli kitap, hıımm??? Mavi ay vardı, kızıl ayda oldu… biraz kızıl biraz mavi derken yalnızlık yakındır :)
    Son vampirler… terimler değişik, köken vampirleri bilirim ben :)
    Aaa Riv! Çeviride mi yapıyorsun, bilmiyordum, bak bak bak, ne güzel ki!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kim demiş peri masalları gerçek olamaz diye? aslında son vampirler yazmak istememiştim terim olarak fakat araya virgül koymayınca öyle bir terim oluşmuş. fakat sen böyle deyince cidden köken vampirler aklıma geldi. :)) eski dönemlerin giyim kuşamı beni de ziyadesiyle etkiler, biraz da bu mangaya bağlama nedenim geçmişe yönelik bir tarihte geçmesi.

      Sil
    2. yaa Riv! bir vigülden neler çıktı gördün mü :)
      kökenlere gitti kafam, the originals etkisi ee hayliyle the vampire diaries de, bana bunlarla gel anime bilmeyince tabiii :)))
      vampirlerde de en çok flash bak yapıp yy öncesine gidiyorlar, kıyafetler, danslar severek izliyorum, nostalji bize göre ya ;)

      Sil
  7. Daha önce Pandora Hearts'ın animesini izlemiştim ama yabancı dilim olmadığından yarım kalmıştı, şimdiyse üşengeçlikten başlamaya cesaret edemiyorum. Yazını okuduktan sonra ve Vanitas no Carte'nin aynı mangakanın eseri olduğunu okuduğum an internette çevirilip editlenmiş halini bulduktan sonra hemen okudum ve çok beğendim. Umarım çevirisinin devamı gelir de yarım kalmış güzel serilere eklenmez. Ayrıca Vanitas gerçekten çok şirin bir karakter. Yazı ve güzel tanıtımın için çok teşekkürler River.

    https://drive.google.com/folderview?id=0B-01FUYJcDXURVYzXzZESnRmMUk&usp=sharing görüntü kalitesi senin verdiğin linkteki kadar iyi değil eğer bakmak istersen ilk bölümünün editlenmiş ve çevrilmiş halinin linki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım ingilizcesini kaldırmışlar, klasör tam takır kuru bakır duruyor ama senin şu yazını yazdığın gün telefonun minnacık ekranından siteye girip bakmıştım. yalnız telefondan güç yorum yazdığımdan teşekkür edememiştim, kusuruma bakmayasın yuu-san. zahmet etmişsin sağolasın. pandora hearts serisinin yeri bende ayrıdır, güzel seriydi. şimdi bol bol spoiler vermek istedim sonra yuu-san bir gün okur belki dedim. tek şunu diyeyim break.
      vanitas açısından nasıl katıldım bilemezsin, yanakları sıkılası değil mi? Noé'nın yerinde olsam çoktan gidelim Vanitas der, Vanitas'ın elinde tuttuğum gibi sürüklerdim. eh, gerçi belli etmese de Noé çoktan onların maceraları başlamış oldu. iyi bir ikili oldular bence.

      Sil
  8. Vampirler oldumu gozlerim parliyor cook seviyorum :) napim. Yazi cok guzel devamini heyeca bekliyorum. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de manganın devamını bekliyorum Şefika, doğrusu vampir karakterleri severim.
      ne yalan diyeyim. ama vampire knight serisindeki gibi değil. ne hikmetse çok ciddi ve soğuk geliyordu oradaki karakterler (vampirler için). Hanabusa Aidou hariç diyeyim en iyisi, favori karakterim olduğundan değil. değildi bile, fakat oldukça sempatik gelmişti karakter.

      Sil
  9. Mangalara bayılırım :)) Yazını okumak çok keyifliydi canım. Kendine iyi bak, sağlıcakla kal :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayy ne demek. sevindim. teşekkür ederim avcı. :)

      Sil
  10. Merhaba ! Bir mim hazırladım ve sizi de mimledim :)) Umarım eğlenirsiniz :) İyi günler dilerim :))

    http://iremvekitaplar.blogspot.com.tr/2016/01/yaynevleri-mimi.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim irem, keyifle okuduğuma emin olabilirsin.
      bence oldukça eğlenceli bir mim olmuş. hatta şimdi yapamya başladım. ^^

      Sil
  11. River bu yorumum biraz geç oldu evde evlilik programı merasimi varda :)
    Bizim ev ahalisi Seda Sayan'dan Zuhal Topal oradan da Esra Erol kafamı şişirdiler.
    Benim gibi manga sever birinin en kısa zamanda okuması lazım :)Listeme aldım bu mangayı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. paravan açıldı mı esraaa? kim kim çıktı?
      sevenler kavuştu mu. örmeyin araya paravanları. peki, cıvıtmayacağım?
      üzüldüm ama ya, yazık. samimiyim. eve gelince misafirlerin dolaşıp "bak, bak çocuğa bak" diye tıpkı babamın televizyon karşısında maç izlerken adamın duymayacağını bildiği halde yorumunu esirgemeyip taktik vermeye çalışması gibi, evdeki teyzelerin de aynı taktikleri evlilik programlarınkilere veriyor olduğunu görünce sıyrılmam bir oluyordu genelde. bu sebeple harbiden üzüldüm. ama; ben şu yazıyı yazana kadar eminim o paravan o kadar çok açılıp kapanmıştır ki, ceyeran olmuştur artık. okuduğunda bu arada haberdar et esra. :)
      düşüncelerini merak ederim senin. ^^

      Sil
  12. Ben daha cızgıromanlara yenı başladım ;) Cocuklar sagolsun Ten Tenden başlamak zorunda kaldım. Manga benım ıcın cok uzak sımdılık ama cok ılgımı cektı konusu ve anlatımın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çizgi roman, manga... aslında her ikiside aynı kapıya çıkmıyor mu? aynı kapı dediğim, zihni meşgul eden keyif verici uğraşlar listesi. ^^ benim de evimde çizgi romanlar doludur. şu aralar buffy serisini tekrar okurken buluyorum kendimi. ve elbet bir gün fırsat bulursan okumanı tavsiye ederim. benim hoşuma gitmişti. :)

      Sil
  13. River , ben Gokusen serisini hep izlemek istiyorum ama nette o kadar aramama rağmen bir anlatan bi yorum yapan olmamış sen belki izlissindir diye sana soruyorum j drama izlemeyi seviyorum ama bir türlü bu seriye baslayamadim eğer izlediysen yorumunu çok merak ediyorum.
    Nasıl bir dizidir ?
    iyi mi bu dizi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dizisini izlememiştim fakat mangasını okumuştum, oldukça da eğlenceli bir seriydi.
      konusu mafya (yakuza) varisi hanım kızımızın bir erkek okulunda öğretmenliğe başlaması ki; tüm ailesi başa geçmesini düşünürken o, bir öğretmen olmayı tercih ederek kimliğini gizleyip işa başlamıştı. kumiko karakterini bayağı bir sevmiştim. göründüğü gibi olmayan karakterler vardır ya, kumiko'da onlardan biri işte. şimdi sen deyince bu hafta sonu dizisine başlamayı hedefledim. ^^
      oyunculara baktım, kumiko karakterini manga ile güzel eşleştirmişler.

      Sil
    2. River şuan listen dolu okul açılınca izleyeceğim sen de izleyecegim dedin ya izleyince yorumunu merak ediyorum evet bende mangasını biraz okumuştum ve çok hoşuma gittiydi bende bu yüzden izlemek istedim, dizisini sende izleyeceğim dedin ya simdi cok mutlu oldum :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz