Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

22 Ocak 2016 Cuma

Notlar dizisi, vol IV.


...derdini denize at, bırak kayalıklara salsın. Çünkü deniz derdini kayalıklara anlatır. Bu nedenle soğuk ve serttirler; kendilerine anlatılan dertlere katlanabilmek için.
-River 

İşin aslı Kore, Merve ve Esra & Beyza'nın mimi yapmak için sayfayı açmıştım, ama bugün üzerimde dolanan görünmez bulutlardan bu denli samimi bir mimi katletmek istemediğimden bir süre daha ertelemek zorunda kalacağım. Kusura bakmayın kızlar. 

Uzun zaman evvel buraya bir ara yazdığım oluşturduğum rpg karakterlerinin kurgularını paylaşıyordum. Onlardan biriside tam üç buçuk senedir hikâyesini yazdığım Harley. Açıkçası Harley şu vakte kadar benim hem sahip olmak istediklerim, hem de olduklarımı aşıladığım yegâne karakterlerden biri. İlk defa oluşturduğum bir hayali karakterlerin zevklerin, kendikimle örtüştürdüğümü bilirim. Aslında Harley hakkında söyleyebileceğim epey fazla söz var, ama kısaca bu hanım kızımızı sevdiğimi bilin. Uyuşuk, üşengeç hatta işlettiği barda işe aldığı eleman üst katta uyukladığı vakitler çalışanlarının birisinin gelip, "son işe aldığın eleman üst katta şekerleme yapıyor" diye atarlandığı vakit "bırak yapsın çocuk, ağzımız tatlanır" diye vurdumduymaz bir hal alan bir karakter. Eh, bu iyi mi kötü mü açıkçası bilemeyeceğim, sanırım kimi anlar yazı ile tura arasında gidip gelerek, vukufun enginliğinin seslendirdiği nidaları, bir hiçlik ile takas etmek o kadar da kötü olmasa gerek? Ama bazen Harley’nin hikâyesini kaleme alırken vurdumduymaz tarafının bende olmasını arzulamıyor değilim. Belki birazcık bencillik gibi gelebilir, lâkin ufacık bir parçası ben de olsa belki de şu an nedenini dahi bilmediğim görünmez kara bulutlarla çevrelenmezdi etrafım. Neredeyse bir buçuk sene evvel Harley'nin geçmişinden bir kareyi kaleme alırken büyük annesi üstte yazdığım nasihati vermişti hanım kızımıza, o an deniz kadar derin olmalı insan diye düşünüyordum. Belki deniz kadar derin olsa o koca deryası arasında kaybederdi ruhuna sinen fırtının izlerini, savururdu dalgalarıyla kayalıklara. Tabii tüm bunlar o zamana ait düşüncelerimdi. 


Şimdi Harley'nin büyükannesini oldukça sorumsuz görüyorum, çünkü her daim o derdi sırtlanacak kayalık bulmak güç. Diğer bir yandan iş kayalık bulmakta değildir belki? Elbet kaya kadar güçlü olmak demeyeceğim, nitekim kim kaya kadar güçlü değildir, eğer ki varsa çevrenizde kaya gibi insanlar sakın yadırgamayın soğuk diye, zira onlar kimseler bilmiyor olsa da, kocaman yükleri sırtlanmışlardır. Dediğim gibi bu sayfayı başta mimi yazmak için açmıştım ama ne hikmet ise gayet iç bunaltıcı, karartıcı bir yazı olup çıktı. Başkalarına derim içinden geleni yaz, sakın silme diye, son derecede samimiyimdir, ama... Ama; iş kendime geldiğinde bunu bir türlü yapamam. Zaten bunu evvelden yaptığım mimde de beyan etmiştim, bu huyumdan nefret etsem de değiştiremiyorum. Bilmem girdiğiniz an yüzünüze mütebessimi konduracak, kalbinizi ısıtacak kendinize ait bir Var Olmayan Ülkeniz var mıdır? İşte buraya yazdıklarımı da benim var olmayan ülkem olarak bellerim kimi anlar, bu sebeple o beldemin topraklarına leke sürmemek adına günün birinde belki bu yazım kalkar bir günün sonunda. Tıpkı kayalıklara savrulan dalgalar gibi yok olup gider bir gün zamanda.  Umm...  Yalnız yazının başında dikkat depresif karalamalar vardır diye radiyasyon yazılarına benzer bir şey mi karalasaydım demiyor değilim. 



çünkü; "bu şarkıyı seviyorum." :)

konan zamanınızın benimkinden daha güzel olması dileğiyle;
Riv.

11 yorum:

  1. Benim aklımdaki karakter de bir süre aklımda dolanıyor dolanıyor..sonra birden bir sahne görüyorum ve yazıyorum :) karakterlere uzun süre bağlı kalamıyorum ama sanırım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel sakinleriyle birlikte koca bir dünyan olmuştur şimdi Şenay, her karakter bambaşka bir kurgu. :) epey keyifli oluyor.

      Sil
  2. Ben her yazdığım şeyi yarım bırakırım. Sanırım sonlardan çekiniyorum. Mükemmel bir konu gelse bile aklıma, o konuyu hakkıyla yazamayacağım endişesi ile sonu bağlayamıyorum. Buyüzden uzun bir zaman önce yazmaya küstüm. Sanırım kalemim de bana küstü eskisi gibi yazamıyorum. Hatta 22 blogger 1 hikaye etkinliğinden de sırf bu yüzden korkuyorum. Ya sonu bağlayamazsam diye. O yüzden bir şeylere yazabilen insanlara özeniyorum. Lütfen kurgulara devam et River *-* Yazdıklarını okumayı seviyorum *-* Ayrıca Queen en sevdğim gruplar arasında müzik zevkin de çok harika *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o tamamlayamama hadisesi bende de vardır, sonlardan hoşlanmam. bu nedenle kimi alır almaz kitabın ilk son sayfasına giderken -vardır çevremde böyle kişiler- bense bazen okumaya kıyamam, itinayla kaldırırım kütüphaneme. ha; merakıma yenik düşerim kimi anlar aylar sonra, bazen saatler sonra okurum elbette fakat bir yanımda da Doctor'un sonları ile ilgili olan sözünü getirdiğinden, 'haklısın Doktor' derken bulurum kendimi. ayrıca eminim ne kalemin sana küstür, nede sen kalemine küssündür Atlantis'li, küs olmanıza mümkünat yok. sadece aranıza hasretin tohumları serpilmiş, büyük ihtimal senin düşlerin uçsuz bir seyehate çıkmış, o ise bir kenarda senin meçhul seyehatinden dönmeni bekler vaziyette mürekkep dünyasında bekler vaizyette duruyordur. eminim 22 blogger 1 hikayede ortaya hepimizi şaşırtacak, hayranlık verici diyalarlara sürükleyeceksin. hani bunu demiş olmak için demiyorum, çünkü bir açıdan görüyorum. şu an bile blog yazılarınıda üslubunu okurken inanılmaz bir keyif alıyorum, acaba Atlantis'li neyden bahsetmiş diyerek merakla açıyorum ki; o kalemi bir kurgusal evrende görecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum şu an ben haberin var mı demeyeceğim, söyledim olmuş oldu şu açıdan. cidden, ismini listede gördüğüm an Atlantis'li de katılmış diye sevinmiştim. iyiki de katılmışsın diyorum hâlâ. ayrıca beni her zaman mutlu ediyorsun Atlantis'li, çok teşekkür ederim güzel sözlerin ve içtenliğin için.

      Sil
  3. Riv! Girişi nasıl belli ediyor kendini ;)
    Uyuşuk, üşengeç… bana benziyor sanki, kendimi buldum Harley’de ben butik kafe açmak istiyorum bardan ziyade :)
    ‘Kara bulutlar kış kış’ dicem ama bak ne güzel kaleme dökmene de vesile olmuş ki! Bizde keyifle okuyabiliyoruz ;)
    Senin ülkende senin kadar derin Riv! Her türlü misafirin oluruz ki ;)
    Kalemine sağlık... Mim de gelir bir gün ne acelesi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biliyorsun o dükkan açılınca ayrılmayacağım, sabah akşam mesken edeceğim.
      milleti kore mutfağına gidiyoruz kafasıyla yola düşürtüp bir yığın kişiyi de peşimden sürükleteceğim. (gerçi yalan değil. kore mutfağı seninki canım.) ardından da ayıp değil mi kızcağız o kadar hazırlamış bir zahmet bulaşıklarınızı yıkayın diye millete didişeceğim. (bir zahmet el atsınlar ama kore'm. yiyip kaçmak olmaz öyle. biz evde öyle mi gördük. cık. cık. cık) ama kim bilir ne kadar da güzel olacaktır o kafe. olsun mu o kafe? olsun bence o kafe. umarım da ileride olur o kafe. ^^
      hem senin yazılarını okuyunca inan ki kara bulutlar gökkuşağının tonlarına bulanıyor. :)

      Sil
    2. Aaaay olsun be Riv! belli mi olur, nasip kısmet, şöyle gönlümüze göre sıcacık bir kafe ortamı oh mis :)
      Çok sevindim ne güzel, paratoner edasında bulut savarım ben :)

      Sil
    3. dört mevsim gibi olur o kafe şimdi,
      cıvıl, cıvıl, rengarenk her bir tonda.
      tonda dediğim insan adım atınca yüzünde kocaman bir gülümseme belirir ki.
      sıyrılır zihnini meşgul eden düşüncelerden.
      ahaha tabii öylesin kore'm. :)
      kahve misali hatırı bâkidir olduğu kadar, şendir lafızların.

      Sil
  4. Rpg karakterinin kafasını sevdim :D
    Mevlana'ni tam hatirlamasam da 'derdimi benden alma' tarzinda bir duasi var.. cunku insan derdine alışıyor, ona dayanmaya ve onla savaşmaya..
    Büyükanne biraz kolaya kaçmış sorumluluk konusunda..
    Umarim kayalık olmasak da dayanıklı oluruz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değil mi? yalnız hiç sevmezdim kadını coffe. hep yaptığı turtaları küçük torununa verirdi, iş Harley'e gelince bir kovalamadığı kalırdı. bence Harley'i başından savuşturmak için kolaya kaçıp bir şeyler geveleyeyim de gitsin bu kız kafasıyla dedi o sözleri. :D
      umarım coffe. Ed'in değişiyle çelikten bir kalbe sahip oluruz.

      Sil
  5. Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim be takipe aldım.bana da beklerim:) sevgiler
    Sundaybunday.blogspot.com

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz